Eskişehir’in Çifteler ilçesinde, Belediye Başkanı Zehra Konakcı’ya yönelik cinsiyetçi ve hakaret içeren bir saldırı gündeme geldi. Vatan Partisi Çifteler İlçe Başkanı Mesut Tuna, Cumhuriyet Meydanı’nın yenilenmesi ve sosyal tesis inşası projesi kapsamında işletmesini boşaltması gerektiğine dair tebligata karşı, Konakcı’ya ağır ifadelerle sosyal medyada saldırıda bulundu.
31 Mart Yerel Seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) Belediye Başkanı seçilen Zehra Konakcı, seçim vaatlerinden biri olan Cumhuriyet Meydanı’nın yenilenmesi ve sosyal tesis inşası projesi için Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nden (EBB) destek aldı. Proje çerçevesinde meydanda yer alan bazı yapıların yıkılması planlanırken, burada çay bahçesi işleten Mesut Tuna’ya yıl sonuna kadar iş yerini boşaltması gerektiği bildirildi. Ancak ruhsatsız olarak işletilen mekânın sahibi Tuna, bu talebe karşı çıkarak, alandan çıkmayacağını belirtti.
Tuna, tebligatın ardından sosyal medya platformu Facebook üzerinden yaptığı paylaşımda, Belediye Başkanı Zehra Konakcı’ya cinsiyetçi hakaretlerde bulundu. Ayrıca, belediyeyi ve başkanı tehdit eden Tuna, “Konuyu yargıya ve İçişleri Bakanlığı müfettişlerine taşımayan şerefsizdir.” ifadesini kullandı.
Cinsiyetçi Saldırıya Tepkiler Çığ Gibi
Başkan Zehra Konakcı, yaşanan bu olay karşısında büyük üzüntü duyduğunu ifade etti. Kadın kimliği üzerinden yapılan bu tür hakaretlerin kabul edilemez olduğunu belirten Konakcı, hukuki süreci başlatarak konuyu yargıya taşıyacağını duyurdu. Olay, Çifteler halkı ve sosyal medyada geniş yankı uyandırırken, Konakcı’ya çok sayıda destek mesajı geldi.
Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları konusundaki hassasiyetlerin bir kez daha gündeme geldiği bu olayda, birçok kesimden yapılan açıklamalarda, cinsiyetçi söylemlerin hiçbir şekilde tolere edilemeyeceği vurgulandı. Konakcı’ya yönelik yapılan bu çirkin saldırı, toplumda büyük tepki toplarken, kadınların iş dünyasında ve siyasette maruz kaldığı ayrımcılıklara karşı duyarlılığın artması gerektiği belirtildi.
Bu gelişmeler, kamuoyunda kadın siyasetçilere ve yöneticilere yönelik cinsiyetçi saldırılara karşı hukuki ve toplumsal farkındalığın artırılması gerektiğine dair tartışmaları da beraberinde getirdi.
